Bir Demet Bayramlık Film

“Nerde o eski bayramlar?” Nerde sahi? Sanırım dünlerin özlenmek ve asla aynı tadı geleceğe taşımamak gibi huyları var. Bereket, herkesin yaşadığı güzel dünler var. Aslında madem evdeyiz, madem bayram bayram gibi değil o halde pozitif bir film listesi sunayım adlı konuşmamı yapmak istemezdim. Herkes kalabalıklara karışmış olsun, dumanı tüten bayram yemeklerinde buluşmuş olsun, mahalleden yükselen çörek kokusu bulutlara erişmiş olsun, bayram şekeri son gelen şeker toplayıcı çocuklara yetmesin ama onlar yeteri kadar şekeri zaten toplamış olsunlar isterdim.

 

Fakat madem olamıyor, o halde izleyince adını koyamadığımız ama içimize bir garip huzur serpiştiren bazı filmlerden bahsedeyim istedim. Belki filmler, içimizdeki buruk boşluğun başını okşar, sırtını sıvazlar ne dersiniz?

 

Şirin bir Fransız kasabasının sıradan günlerini bir çikolata dükkanı açarak renklendiren bir anne kız hikayesi olan Çikolata filmini izleyebilirsiniz.  Romantik bir hikayeyse aradığınız Tiffany’de Kahvaltı’yla veya Roma Tatili’yle Audrey Hepburn’ ün naifliğine sarmalanabilirsiniz.  Yukarı Bak ile iki maceracı çocuğun sonsuz ve samimiyet dolu hikayesini ve vefanın güzelliğini hissedebilirsiniz. Müzikle birleşen bir güzellik arıyorsanız Aşıklar Şehri, her gün aynı güne uyanmak nasıl olurdu sorusunun cevabını merak ediyorsanız Bugün Aslında Dündü’yü izleyebilirsiniz.  Başarılı bir senaristin zamanda yolculuğuna Paris’te Gece Yarısı’nı izleyerek tanık olabilirsiniz. Listede sinema tutkusuna gönderme yapmadan olmazdı, işte Cennet Sineması öyle bir film. Tabi bizim Gülen Gözler’i, Neşeli Günleri de unutmamalı.

 

Mutlu, sağlıklı bayramlar.