Din-Mitoloji ilişkisinde Mitolojinin Din Üzerindeki Etkisi-5
Halk Duygusal Olana Meyleder
Halka kitabi dinin, özü itibariyle entelektüel
olanın sınırlarını ezberletmek çok zordur. Halk
her zaman biraz daha irrasyonel olana, duygusal
olana meyleder. Halkın böyle bir eğilimi vardır ve
bu eğilimi görmedikçe mitolojik inançların nedenini
anlamak çok zor olacaktır. Böyle bir özelliğe sahip
olan halk, her zaman dinin resmi çerçevesi dısında,
başka şeyleri de dine eklemeye devam etmistir.
Bu, bazen üretilen yeni bir inanç olmuş bazen de
eski inancından kalma öğeler olmuştur. Çünkü
insan kabul ettiği yeni bir dinle eski inancı-eski
inancının kalıntıları bir anda yok olmadığındanarasında
paralellikler kurabilir.
Eğitimin bir ilkesi olan bilinenden bilinmeyene,
yakından uzağa yöntemi burada da geçerlidir. Yeni
bir bilgi kendisine yakın olan başka bir bilgiyle
paralellik kurarak öğrenilir. Eski inancının kahramanları
ve efsaneleriyle yeni inancının peygamberi
veya yasanan olaylar arasında paralellikler kuran
halk, bu şekilde kapalı kalan bir konuyu kendisine
yakın olan veya asina olduğu başka bir konuyla
ilişkilendirerek anlar.
Bu özellikler nedeniyle mitolojik inançlar daha
çok halk dini içerisinde görülmüş, halk kitlelerinin
dindarlığında mitolojik öğeler her zaman mevcut
olmustur. Bununla beraber halkın alıştıkları bu
davranışlarını terk etmelerini beklemek faydasızdır.
Çünkü alıştıkları şeylerden vazgeçmeleri oldukça
zor, hatta imkânsızdır. Halk, statükocu denebilecek
ve eskiyi korumaya, onu kutsallaştırmaya meyilli
bir özellik tasımakla beraber benimsediği inancı
yine kendi belirlediği şekle sokmakta ve kendine
ait yeni bir inanç sistemi meydana getirmektedir.
Halkın özelliği olan saydığımız bu hususlar bütün
din müntesiplerinde görüldüğü gibi Müslümanlar
arasında da görülmektedir. Geçmişte de günümüzde
de Müslüman topluluklarda eski inançlarından
kalan öğelerin yanında, İbni Haldun’un belirttiği
gibi insan nefsinin mübalağaya, abartıya, olağanüstülüğe
olan aşırı ilgisinden dolayı Müslümanlar
arasında yeni mitoslar üretilmeye devam etmiş ve
halk arasında varlığını sürdürmüstür. Merak, kapalı
kalan konuları açıklama isteği, sonu açık olarak
belirtilmeyen Kur’an kıssalarının sonunu öğrenme
ve sonuna açıklık getirme isteği, mitosların devamına
neden olmustur.