Diyarbakır’da Müzeler-12

Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Müzesi

Diyarbakır’da ev mimarisini etkileyen 3 önemli unsur vardır. Bunlardan birincisi sosyokültürel yapı, ikincisi iklimin olumsuz etkisi, üçüncüsü volkanik bir arazi üzerinde kurulu olan yerleşimin sur içine sıkışıp kalmasıdır.

 

Bütün bu etmenlerin etkilerini Cahit Sıtkı Tarancı Evi’nde görmek mümkündür. İslami inançlardan kaynaklanan kadın ve erkeğin bir arada bulunmaması gereği ev, haremlik ve selamlık bölümlerine ayrılmıştır. Selamlık, eve gelen yabancı misafirlere ayrılmış olup harem kadınların yaşadığı bölümdür.  Ancak günümüze ulaşan, evin haremlik bölümüdür.

 

Yazların çok sıcak ve kurak, kışların ise oldukça soğuk ve yağışsız geçmesi, evin mevsimlere göre yönlendirilmesini zorunlu kılmıştır. Evin merkezi durumundaki avlunun (mahalli dilde havş) çevresi yazlık, kışlık ve mevsimlik bölümlere ayrılmıştır.

 

Surların sınırladığı yerleşim dokusundaki birçok ev gibi Cahit Sıtkı Tarancı Evi de, dar sokaklar (küçe) arasında yer almaktadır.

 

Yapıda kullanılan ana malzeme bazalt taşıdır. Erkek ve dişi taş olarak adlandırılan bu taşın gözenekli olanı dişi taş, gözeneksiz olanı ise erkek taştır. İklimin olumsuz etkilerini azaltarak, yazın serin kışın sıcak mekanlar oluşturan Kara bazalt taşın ağır görüntüsünü hafifletmek için avluya bakan duvarlar, kapı ve pencere kemerleri “Cıs” adı verilen sönmüş kireçten yapılan daha çok bitkisel bezemelerle cepheler rahatlatılmıştır.

 

Odaların hemen hepsi oturma, yatma, yemek yeme, misafir kabul etme gibi çeşitli ihtiyaçları karşılar.

Sokaktan eve sade bir kapıdan girilir. Sokak cephesi yontma taştan örülmüştür. Eve giriş, oldukça küçük ve insan boyutundan daha az olan kemerli bir kapıdan sağlanır. Bu, insanların birbirine saygısından kaynaklanır. Eve gelen misafir, başını, alçak olan kapıdan eğerek içeriye girer. Ev sahibine saygısını bu şekilde ifade etmiş olur.

Sokak kapısı üstündeki saçak, kapı eninden fazla tutulan birer bingiyle oturtulan sal taşlıdır. Bu eleman kapıyı vurgulama yanında, yağmurdan korunmadır. Bir kale gibi dış çevreye kapalı tutulan evin içi oldukça süslü ve gösterişlidir. Eve “sokak arası” veya “kapı arası” denilen dar bir geçitten girilir. İç dış yaşamı birbirine bağlayan, bazı evlerde ahır bağlantısının da yapıldığı bu mekanlar evin merkezi sayılan “avlu” ya açılır.