Diyarbakır’da Sosyal Hayat-1

 Diyarbakır’da  Sosyal Hayat-1

 

Örf ve âdetleri:

Diyarbakır’da Türk-İslâm kültürü hâkimdir.

Diyarbakır, hazret-i Ömer devrinde 639’da, İslâm

orduları tarafından fethedildikten bu yana Müslümanların

ve 1042’den bu yana da Müslüman-

Türklerin idâresinde kaldığı için, Türk-İslâm

kültürü ile yoğrulmuştur. 639 öncesi kültürler unutulmuştur.

1085’te Selçuk, 1097’de İnaloğulları,

Nisanoğulları, Artukoğulları, Akkoyunlu ve bilhassa

Osmanlılar bu bölgenin Türkleştirilmesinde mühim

rol oynamıştır. İnaloğulları zamânında Diyarbakır

kütüphânesinde 1.040.000 kitap bulunuyordu. Artukoğulları

ve Osmanlılar devrinde burada kültür

ve mîmârî zenginlik doruk noktasına ulaşmıştır.

Kıyâfet:

Elbiseler çok renklidir. Atlas, canfes ve diba

gibi kumaşlardan yapılır. Entari üstüne işlemeli

hırka giyilir. Başlıklarda kullanılan gümüş tepelikler

köyden köye değişir. Erkekler entari, şalvar, kuşak,

şal, işlik ve yelek giyerler. Başa külah giyilir veya

puşu sarılır.

Mahallî yemekler:

Meftune, çiğ köfte, duvaklı pilav, lebeni ve

nariye tatlısıdır. Yemekler bol etli, çok yağlı, baharatlı

ve acı olur. Diyarbakır’ın masal ve efsâneleri,

mânileri, halk edebiyâtı, ağıtları, türkü ve uzun

havaları ve halk oyunları çok zengindir. Ünlü halk

şâirleri yetişmiştir. Meşhur oyunları: Keşev, delile,

halay, harrani, meyremo, poppori, tehayat, dunik,

çaçan ve çapiktir.

Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu bölgesinin

sağlık merkezidir. Tıp Fakültesi, 50 sağlık ocağı

ve 200 sağlık evi yanında, Devlet Hastânesi,

Doğum Hastânesi, Göğüs Hastalıkları Hastânesi,

Tıp Fakültesi Araştırma Hastânesi, SSK Hastânesi

ve ilçe hastâneleri ile sağlık hizmeti yürütülmektedir.