Her geçen gün dünyada kanser görülme sıklığı artmaktadır. Bunu çevremizdeki yaşayan insanlarda da gözlemleyebiliyoruz. Akciğer, prostat, rahim, meme, mide kolon kanseri hastalarını pek çoğumuz duymuşuzdur. Kanser dediğimiz dokulardaki bazı hücrelerin çok hızlı bir şekilde üreyip çoğalmasıyla yapması gereken işlevlerin dışında dokuyu ve diğer hücreleri istila ederler. Bu hücreler nerede görünürse o dokunun ismini alır. Kanser hücrelerin oluşumunu sigara içmek, alkol tüketmek,

Meyve ve sebzeler beta-karoten, C Vitamini, E vitamini ve Selenyum içerir. Bu öğeler antioksidanttır ve hücreleri hasardan korur. Ayrıca immün (bağışıklık) sisteminin de sağlıklı olmasına yardım ederler. Kanser ve diğer hastalıkların oluşma riskini de azaltırlar. Birçok sebze ve meyve posa ve fitokimyasallar için düşük yağ ile alındığında mükemmel birer kaynaktır. Lutein brokoli ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Lykopen domateste bulunur ve bu fitokimyasallar kanserle savaşmada rol alırlar. Kuru baklagillere ve tam tahıllara yönelin. Posadan zengin, yağdan fakir bir diyet kolon ve rektum kanserine karşı koruyucudur. Posa bağırsaktaki kanser yapıcı maddeleri kendi bünyesine alarak vücudumuzdan atılmasını sağlar. Kompleks karbonhidratları ve posadan zengin besinleri daha çok tüketmeye çalışın.
Kabuğu ile yenilebilir meyveleri, kuru baklagilleri, sebzeleri ve tam tahıl ürünlerini tercih edin. Hedefiniz en az 3 porsiyon meyve, 2 porsiyon sebze ve tam tahıllı ekmekleri tüketmek olsun.

Yüksek yağlı diyetler sadece kalp hastalıkları için risk değildir. Meme, kolon ve prostat kanserleri de yüksek yağlı beslenme ile ilişkilidir, özellikle de hayvansal yağların yüksek olduğu diyetler. Hayvansal yağlarda genellikle doymuş yağ, kolesterol ve kalori yüksekken bol posalı besinler düşüktür. Besinleri düşük yağlı özellikle de doymuş yağdan fakir şekilde tüketmeye çalışın. Yemekleri pişirince kızartma ve kavurma yöntemleri yerine fırında pişirme haşlama, buharda pişirme gibi yöntemler kullanın. Eti ızgara veya mangalda eti ateş kaynağından 10-15 cm üstünden pişirmeye çalışın. Ette oluşan katran ve kömürleşmeler mide ve bağırsaklarımız için kanserleşmeye neden olabilir. Döner kebap, ızgara köfte, hamburger, Kadınbudu köfte, Şiş kebap, yağda kızartılmış balık yerine Tavuk haşlama, tavuk rosto, tavuk şiş, balık buğulama, Orman/çiftlik kebabı, Ekşili köfte yapılabilir. Tuzlu tüketme alışkanlığı mide kanseri riskini arttırabilmektedir. Besinlerden yeterince tuz alındığı düşünülerek yemeklere tuz ekleme alışkanlığından vazgeçmek olumlu bir davranış olacaktır. Yetişkin bireyler günde ortalama 5-6 gram tuz yemeklerde kullanılabilir. Cilt kanserindeki artışı düşünerek güneşlenme sürenizi de sınırlandırmak iyi olacaktır. Günlük rutin yaşamınızda da en az 15 koruma faktörlü güneş kremi kullanabilirsiniz. Alkol alımı sigara ile birleştiğinde; ağız, gırtlak, boğaz ve yemek borusu kanseri risklerini artırıcı etki göstermektedir. Yaşam alanlarınızı sigaradan uzak tutun. Kadınlar meme kanserinden korkarken akciğer kanserinden ölme oranının daha fazla olduğunu unutmamalılar.

Ekmekleri gereğinde fazla alıp küflendirme yapmak; mısır, pirinç, bulgur, makarna, fındık, fıstık, ceviz, kurubaklagillleri  iyi kurutmamak, nemli saklamak; tuzlanmış peynir ve kavurmayı iyi saklamayarak küflendirmek; süt ve yoğurdu aydınlık yerde bekletmek, teneke veya kutuda salça, pekmez, turşu ve reçelleri ağzı bir şekilde bekletmek ya da deterjan ve ilaç kovalarında saklamak istenmeyen kimyasalları, küf, toksin ve karsinojen maddeler vücudumuza alabiliriz. Bu maddelerin uzun süre alınması çeşitli kanserlere neden olur.

Günlük ortalama 2-3 litre su tüketmek, yeterli ve dengeli beslenmek, haftada ortalama 250 dk yürüyüş yada egzersiz yapmak, yeterli ve kaliteli uyku çekmek, kendisiyle barışık yaşamak, hobilerin olması vücut direncini bağışıklığını kuvvetlendirir ve kanser oluşumunu engeller.