Yaz ortası gibi tarlalardan toplanan karpuzlar tüm pazarlarda bağıra bağıra yerini alır. Karpuz sıcak havaları sever ve olgunlaşır. Dünya geneline bakıldığında tüketimi ve üretimi oldukça fazla olan karpuz, domatesten sonra en fazla üretimi yapılan meyve türüdür.
Su içeriği yaklaşık olarak %92 civarındadır. Kabakgiller familyasına ait besinlerin birçoğunda olduğu gibi karpuzun da su oranının oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Ülkemizde en çok Diyarbakır’da yetiştirilir.
1 Porsiyon karpuz 200 gram(ortalama yumruk büyüklüğü kadar) 60 kcal enerji 15 gram şeker, 200 mg potasyum 0,8 gram lif içerir. Vitamin ve mineral içeriği de oldukça yüksektir ve 200 gram karpuz günlük C vitamini gereksiniminin %28'ini, A vitamini gereksiniminin %24'ünü, potasyum mineraline olan gereksinimin %6'sını, magnezyum gereksiniminin %4'ünü ve B1, B5, B6 vitaminlerine olan gereksinimin %4'ünü karşılar.
Özellikle karpuzun kırmızı renkli iç kısmının likopen içeriği yüksektir. Likopen çok güçlü bir antioksidandır; hücrelerin korunmasında ve toksinlerin atılmasına yardımcıdır. Bunun yanında antioksidanların hasar veren ve erken yaşlanmaya yol açan zararlı serbest radikalleri etkisiz hale getirerek, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu etkileri vardır. Önemli bir bitkisel bileşen olan likopen, arterlerin esnekliğinin korunması ve güçlendirilmesi üzerinde etkilere sahiptir. Bu özelliği sayesinde arterlerde aterom plaklarının oluşarak bunların tıkanmaya yol açmasını önler, damar sertliği gibi hastalıklara karşı koruma sağlar.
Ek olarak hipertansiyonun da önlenmesine yardımcı olan likopen, kalp ve damar hastalıklarıyla savaşan bir fitonütriyenttir. Dünya genelinde en fazla ölüme neden olan hastalık grubunun kalp ve damar hastalıkları olduğu göz önünde bulundurulduğunda karpuz ve diğer likopen içeriği yüksek besin türlerinin düzenli olarak tüketilmesinin oldukça faydalı olduğu görülmektedir. Karpuz, su oranı çok yüksek bir meyve olduğundan diüretik özelliği bulunur yani sık sık idrara çıkarır. Bu nedenle ödem problemi yaşayanlar için yaz aylarında ilaç gibi bir besin.
Suyun yanı sıra lif içeriği sayesinde de kabızlığı önlemeye yardımcı olan karpuz, sağlıklı bir sindirim sistemi için düzenliliği destekler. Aynı zamanda yüksek lif oranı ile çok fazla kalori almadan tok kalmanızı sağlamış olur.
Karpuzda bulunan potasyum ve magnezyum miktarı, kan basıncını yani tansiyonu düşürür. Potasyum ‘vazodilatatör’ olarak kabul edilir yani kan damarları ve arterler üzerindeki gerginliği serbest bırakıp, böylece kan akışını uyarır. Kardiyovasküler sistem üzerindeki stresi azaltır.
Karpuzda bulunan karotenoidler arter duvarlarının ve damarlarının sertleşmesini de önleyerek kan basıncı, kan pıhtıları, felç, kalp krizi ve damar tıkanıklığı risklerini azaltmaya yardımcı olur. Yapılan araştırmalara göre beslenme şekli kalp sağlığı üzerinde oldukça etkili. Karpuz içeriğinde vücuttaki nitrik oksit seviyelerini artırabilen bir amino asit olan sitrülin bulunur.
Nitrik oksit, kan damarlarınızın genişlemesine yardımcı olur ve bu da kan basıncını düşürür. Bu sayede kalp sağlığını korumaya yardımcıdır. Gün içerisinde tüketilen besinlerin bileşiminde yer alan su, toplam su ihtiyacının yaklaşık olarak %20'sini karşılar. Ek olarak su oranı yüksek olan karpuz gibi bir besinin tüketimi, günlük en az iki litre su tüketimi ile de desteklendiğinde vücudun nem dengesinin korunmasında oldukça etkilidir.
Cildin düzenli olarak yenilenmesi, cilt sağlığının korunarak cilt kusurlarının önlenmesi için derinin ideal nem oranını korunması çok önemlidir. Karpuzun içerdiği yüksek orandaki su, bu nem oranının sağlanmasını destekler ve kuru yaz sıcaklığında düzenli tüketilen karpuzun yüksek vitamin ve mineral içeriği de cildin güzelleştirilmesi, kuruluk gibi sorunların önlenmesi üzerinde etkilidir.
Su oranı çok yüksek bir meyve olduğundan karpuzun diüretik özelliği bulunur; yani sık sık idrara çıkarır. Bu nedenle ödem problemi yaşayanlar için yaz aylarında iyi gibi bir besindir. Ancak yüksek potasyum içeriğinden dolayı böbrek hastaları bu yaz meyvesini tüketmeden önce mutlaka doktora ve diyetisyene başvurmalı. İnsülin direnci, hipoglisemi, diyabet hastalığı olan kişiler de karpuz tüketirken porsiyon kontrolüne çok dikkat etmeli ve günde 2 dilimi (280 gr) aşmamalıdır.