Kentleşme sürecinde Diyarbakır-29

Kentleşme sürecinde Diyarbakır-29

 

 

Üçüncü derece eşikler:

Kentsel kullanımında yasal düzenlemeler bakımından

sakınca olmayan ancak yerleşme maliyeti

çevre, ekolojik denge, ekonomik yarar vb. açısından

planlamada yerleşime açılabilecek alanlar olarak

tanımlanabilir.

- Eğimi %10-20 arasındaki alanlar

- Alüvyon vb. zayıf zeminler. Alüvyon diğer

birimlere göre zemin bakımından zayıf olması

nedeniyle, yapı maliyetini, afet riskini artırıcı bir

unsurdur.

- Üçüncü derece arkeolojik ve doğal sitler

- Kentsel sit alanları için özgün koşullarına

göre, koruma, canlandırma, işlevlendirme gibi

stratejiler geliştirilebilir.

- Mutlak tarım toprakları

Yukarıdaki bölümlerde tanımlanan, sınıflandırılan,

eşiklere göre yapılan eşik analiz çalışmaları

incelendiğinde, Diyarbakır ve çevresindeki alanların

büyük bölümünün eşik sınırlamalarının etkisinde

olduğu ortaya çıkmaktadır. 2006 yılında

Diyarbakır Büyükşehir Nazım İmar Planına

göre yapılan çalışmalar kapsamında, eğimler, yükselti

kuşakları, topografya, jeolojik yapı ve yerleşime

uygunluk durumu, tarımsal potansiyeli olan alanlar,

su kaynakları, tarımsal sulama alanları, altyapı ve

farklı statüdeki koruma alanlarına ilişkin olarak

önemli veri katmanları bulunmaktadır.

Eşik analizinin amacı, gelişebilir alanların belirlenmesi

ve kent formunun oluşmasındaki etkileri

incelemektir. Diyarbakır Kenti, Güneydoğu Anadolu’yu

kuzeyden bir yay gibi çevreleyen, Güneydoğu

Toros Dağ Kuşağı’nın güneyinde, Yukarı

Mezopotamya olarak adlandırılan coğrafyada, Karacadağ

Volkanitleri’nin oluşturduğu aşınmış bir

plato üzerinde yeralmaktadır. Kent merkezinin

yaklaşık 40 km batısındaki plato üzerinde yükselmiş

bir ada görünümünde olan Karacadağ’ın en yüksek

yeri 1957 metredir.

Kent Dicle Havzası’nda, Dicle Nehri’nin batısında,

vadi tabanından yaklaşık 100 metre yükseklikte

bir düzlükte kurulmuştur. Dicle Nehri,

çalışma alanı içinde, kuzey-güney doğrultusunda

geçerek, güneyde, doğuya yönelmektedir. Nehrin

ana

kollarından olan Ambarçayı planlama alanının

doğusundan, Havar Çayı güneyinden geçmekte,

Devegeçidi Çayı ise kuzey sınırını oluşturmaktadır.   

Dicle Nehri Vadisi ile buna bağlanan akarsuların

oluşturduğu küçük vadiler dışında genellikle

düz ve düze yakın eğimli, yer yer dalgalı, engebeli

bir topografyaya sahiptir.

Eğimli alanlar, Dicle Vadisi’nin yamaçlarında

ve Dicle’nin doğusundaki engebeli alanlarda

yayılım göstermektedir. Mevcut yerleşim alanlarının

eğimi düşük olup, eğim, gelişme alanları açısından

önemli bir eşik oluşturmamaktadır. Bununla birlikte

Dicle Vadisi’nin özellikle batı yamaçları yerleşime

elverişli olmayan dik yamaçlardan oluşmuştur.

Bu yamaçlar yer yer ulaşım bağlantısına da

izin vermeyecek biçimde dikleşmekte, vadinin

doğu ve batısındaki bölge arasında doğal bir eşik

oluşturmaktadır. Vadi yamacının eğimi mevcut

Silvan yolu çevresinde ve Çarıklı'nın güneyinde

yumuşamakta, geçite olanak vermektedir.