Anadolu Selçuklu devleti, Büyük Selçukluların Anadolu’daki parçası ve devamı olduklarından devlet teşkilâtı bakımından Büyük Selçukluların sistemini devam ve inkişaf ettirmişlerdir.
Seyhun boylarından Ege kıyılarına, Hicaz’dan Kafkasya’ya kadar uzanan ülkelerde İslâm vahdetini tesis etmiş olan Büyük Selçuklular İslâm mezhepleri içinde Sünniliği kabul ederek, İslâmiyet’in ve Türklüğün Anadolu’da yayılmasında da en büyük rolü oynadılar.
Anadolu Selçukluları ise, Anadolu’yu Türkler için ebedî bir vatan haline getirmişler, Bizans hâkimiyetini Marmara kıyılarına kadar geriletip, Anadolu’yu Türk halkı ve kültürü ile bezemişlerdir. İslâmiyet’in kalkanı halinde Haçlılara göğüs geren ve İslâmiyet’in Ege ve Akdeniz kıyılarında gerilemesine kanları pahasına mâni olan Selçuklulardır.
Anadolu’da durum:
On üçüncü asrın ikinci yarısından itibaren İlhanlıların nüfuzu altına giren Anadolu Selçuklu devleti asrın sonlarına doğru ziyadesiyle zayıflamış, bir vali kadar hükmü kalmayan son hükümdar İkinci Gıyaseddin Mesud’un 1368 de ölümü ile tamamen ortadan kalkmıştır. Ayaklanma ihtimallerini göz önünde tutan Moğollar Selçuklu ailesine mensup prensleri öldürmüşler, nüfuzları altında bulunan toprakları, Anadolu Umumî Valiliği ismi altında toplayarak idaresini Moğol beylerinden birisine tevdi etmişlerdir.