Ayva, havalar soğuyup ağaçlar yaprak dökmeye başlayınca dallarda sarımsı ve has kokusuyla kendini belli ettirir. Bir yumruk büyüklüğü ortalama ayva 250 gramdır. 150 kcal, 8 gram lif, potasyum, kalsiyum, A ve C vitaminleri içerir. Gerek yüksek lif içeriği, gerekse vitamin ve mineraller yönünden zenginliği nedeniyle ayva da en faydalı meyvelerin arasında yer alıyor.
Ayva, hücreleri serbest radikal hasarından korurken metabolik stresi ve iltihabı azaltabilecek zengin bir antioksidan kaynağı sunar. Bazı araştırmalar, quercetin ve kaempferol gibi flavonoller de dahil olmak üzere ayvalardaki bazı antioksidanların iltihabı azalttığını ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıklara karşı koruma sağladığını öne sürmektedir. Antibakteriyel özelliklere de sahip olan ayva zararlı bakterilerin çoğalmasını önlemeye yardım eder.
250 gram ayva bağışıklığı güçlendirmek için gerekli olan C vitamini günlük ihtiyacın üçte birini karşılar. Lif açısından da yararlı olan ayva, bu özelliği ile bağırsak mikroplarına karşı vücudu koruyabilir. Ayva suyunun H.pylori olarak bilinen ve mide ülserine de neden olan bakterinin büyümesini engellediğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Ayva kan şekerini hızlı yükseltmeyen bir meyvedir. Diyet veya diyabetiniz mevcut ise ayvayı miktarına dikkat ederek gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Lifli yapısı sayesinde tokluk sürenizi uzatır. Zayıflamanıza yardımcı oluyor.
İçerdiği liflerle bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteren ayva, sindirim sistemi kanalında olumlu etkileri ile inflamatuar bağırsak hastalıklarına yakalanma riskini de azaltır. Lifin içindeki kateşin ve epikateşinler de kolonda kanser yapıcı toksinlerin bağlanmasına ve zararının önlemesine yardımcı olur. Haşlanarak tüketilmesi, gaz problemlerini giderir, sindirime yardımcı olur. Kabızlığa iyi geldiği gibi ishal gibi şikayetlerinin önlenmesinde de kullanılabilen ayva, içerdiği yüksek lif sayesinde dışkının normal hacminin oluşmasına yardımcı olur. Yüksek oranda potasyum içeriğiyle kan basıncını (tansiyonu) düşürmede etkilidir. Ayrıca yine yüksek oranda çözünebilir bir lif olan pektin içeriği kolesterolü düşürmeye yardımcı olur.
Ayva sağlam ve sert yapısı sayesinde darbelere dayanıklı ve kolay bozulmayan bir meyve. Bu nedenle ayva seçerken üzerinde durulması gereken çok da fazla kriter bulunmuyor. Kısaca sarı ve şekli düzgün olan ayvaların seçilmesinde yarar var diyebiliriz. Ayvanın dış kabuğunda buruşukluğun olması uzun süre beklemiş olduğunu gösterdiğinden bu tip ayvalar tercih edilmemeli. Ayrıca şubat sonuna doğru ayvanın mevsimi geçmeye başladığı için dış görünüşü güzel olsa bile içinde çürüme başlamış olabiliyor. Ayvayı olabildiğince uzun süre saklayabilmek için olgunlaşmış ve dış kabuğu sert olanları önerebiliriz. Çok soğuk ortamda bırakıldığı zaman daha çabuk çürümeye başladığı için bu meyve buzdolabında saklanmaya uygun değil. Bu nedenle ayva serin, güneş görmeyen ve hafif nemli bir ortamda saklanmalı. Kabuğun hava almayan bölümlerinde hızlı şekilde çürüme başlayacağından ayvanın dış kabuğunun mümkün olduğunca az yere temas etmesi gerekiyor. Ezilmiş ve çok yumuşak olarak satın alınan ayvaların saklanması ne yazık ki mümkün olmuyor. Bu nedenle bu şekilde alınan ayvaların hemen tüketilmesinde fayda var. Ayva kabuğundaki sarı renk giderek koyulaşıyorsa bu durum saklama koşullarının doğru olduğunun göstergesi olarak kabul edilebilir. Taze olarak satın alınan ve doğru şekilde muhafaza edilen ayvalar 10-12 gün boyunca tazeliğini koruyor.
Ayvaları temiz suda yıkayıp ikiye bölüp orta kısmını çıkartarak ve üzerlerine şeker serpip kısık ateşte pişirerek ayva tatlısı yapabilirsiniz. Şekerle birlikte kaynatılarak hazırlanan ayva reçeli ve ayva marmeladı karanfil, limon ve tarçın eklenirse güzel aroması olur hem kahvaltılık olarak hem de hamur işleriyle birlikte tüketilebilir. Ayvanın diğer bir pişirme şekli ise fırınlama. 180-200 derecelik fırında yaklaşık 30 dakika pişirdiğiniz ayvaları sade veya üzerine sos ekleyerek servis edebilirsiniz.