Dini anlayışta mitolojik unsurların etkisi-35

Hıristiyanlık

İlk asırda ortaya çıkan ve Dünya’nın farklı

yerlerine yayılmaya başlayan Hıristiyanlık, Osrhoene

(Urfa) Kralı V. Abgar zamanında, Şanlıurfa

ve çevresine yayılmıs ve resmi din olarak kabul

edilmistir.

Bu dönemde Hz. İsa’nın 70 şakirdinden birisi

olduğu söylenen Adday’ın öncülüğünde, Hıristiyanlık

Diyarbakır’a kadar gelmistir. Adday’ın ölümünden

sonra şakirdi Aggay vasıtasıyla Harput,

Eğil, Lice, Silvan taraflarına ve Mardin yakınlarına

kadar yayılmıs, Mardin civarlarında bir kilise inşa

edilmistir. İlk asrın sonlarında, Adday’ın öğrencileri

Mezopotamya’yı dolaşarak Hıristiyanlığın yayılmasına

çalısmışlardır.

Bu çalışmaların sonucunda Hıristiyanlık, ilk

asırdan başlayarak Mezopotamya’nın geneline yayılmaya

baslamış, birçok kilise ve manastır inşa

edilmistir. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde Urfa

ve çevresindeki Hıristiyanlar, diğer Hıristiyanlara

göre daha rahat yaşamaktaydılar. Çünkü M.Ö.

131-M.S. 256 yılları arasında hüküm sürmüş olan

Urfa Kraliyeti, Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde

bağımsız olarak varlığını devam ettiriyordu.

Ancak M.S. 249 yılında Romalılar bu kraliyeti

topraklarına katınca o döneme kadar rahat bir

yaşam süren bölgedeki Hıristiyanlar, M.S. 313

Milano Fermanı’na kadar diğer Hıristiyanlar gibi

baskı ve işkencelere maruz kaldılar.

Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip

olan Diyarbakır ve çevresinde hemen hemen bütün

Hıristiyan mezheplerinin müntesipleri yaşamıştır.

Ancak Süryani ve Ermeni Hıristiyanlar, tarih ve

nüfus bakımından diğer Hıristiyanlardan daha çok

bulunmustur.