Geçmiş dönemlerdeki Türk kahvehaneleri, “görgü, kibarlık ve nezaket kurallarına uyulan sosyallik mekânları” olarak ele alınmaktadır. Ayrıca, kahvehaneler, “gerçekte, eğitim, ticaret ve sanat üzerine fikir alışverişi yapılan yer” olarak da görülmektedir.
Kahvehanelerde, ortaya çıktıklarından beri kahve içilmesi yaygındır. Ancak, zamanla daha değişik içeceklerin tüketildiği de görülmektedir. Bunlar; şerbet, limonata, şurup, demleme içecekler ve ayrıca yiyecek olarak şekerleme, lokum, reçel biçiminde sıralanabilir. Çayın yaygınlaşmasıyla bu mekânlarda çay daha yoğun olarak içilmeye başlanmıştır. Günümüzde ise, kahvehane olarak adlandırılan mekânlarda çay, neredeyse tüketilen tek içecek olmuştur.
Kahvehaneler, edebi dostlukların kurulma mekânı olarak fonksiyon üstlenirken, dergi çıkarma kararları buralarda alınmakta ve “edebi kavga”lara ev sahipliği yapmaktadırlar
“Camilerin bekleme salonu”na dönüşen kahvehanelerde çok çeşitli edebi faaliyet olmuş, şiirler okunmuş, dinsel içerikli müzikler icra edilmiştir. Ayrıca, -daha çok kıraathane olarak anılan yerlerde- Muhammediye, Battal Gazi, Hamzaname gibi dinsel içerikli eserlerin okunması da gelenek haline gelmiştir