Ezidîlik-13
Mitoslar ve Düşünceler
Bunların dışında incelenmiş olan ansiklopediler
ve sözlüklerde mitoslar, nesilden nesile aktarılırken
hayali ilavelerle birlikte anlatılan tarih öncesine
ait öyküler, kahramanlar ve efsaneler devrinin hikâyesi,
bir uygarlıkta kurumların varlığının ve
toplumsal düzenin ortaya konup sürdürülmesinin
kökeninde bulunan kutsal ve temel bir olaya ilişkin
anlatı, dünyanın ve insan toplumunun başlangıcını
açıklayan ilkel bilim, geçmis hakkında düşünmenin
bir yolu olarak tanımlanmıstır.
Mitos, ayrıca “içeriği doğal, doğaüstü ya da
kültürel fenomenlerin kökenleri veya yaratılışlarıyla
ilgili olan kutsal ya da dinsel hikâyeler için
kullanılan bir terim” ve “orijinali unutulan, genellikle
bazı adetleri, inanışları, kurumları veya kültürel
fenomenleri açıklamaya hizmet eden bir karakter
olan tarihsel olaylarla, özellikle dinî ritler ve inanışlarla
ilişkili hikâye”seklinde de tanımlanmıştır.
Mitos için yapılan tanımları değerlendiren
Mircea Eliade’a göre ilkçağdan günümüze kadar
filozoflar ve ilahiyatçılar, mitosun birçok tarifini
yapmalarına rağmen, yapılan tüm tanımların ortak
özelliği, Yunan mitolojisine dayanmış olmalarıdır.
Mitosun, Yunan mitolojisine dayandırılmasının
sebebi, onun tarih içerisinde Yunan düsüncesiyle
özdeslesmis olmasının yanında yüzyıllardır Yunan
ve Latin mitolojisinin Avrupa sanat ve edebiyatını
en genis ölçüde beslemesidir. Eliade’a göre bu tanımlarda
Yunanistan’ın esas alınması dinler tarihçi
için iyi bir seçim değildir. Yunanistan’da mitolojinin
birçok alana, tiyatroya, epik şiire etki ettiği doğrudur.
Fakat bununla beraber mitoloji Antik Yunanlılar
tarafından uzun ve etkili bir analize tabi tutulmus
ve bu tahlilden sonra tamamen mitolojililikten
uzaklaşarak çıkmıştır. Sayet, bütün Avrupa illerinde
“mitoloji” kelimesi bir yalanı ifade ediyorsa, bunun
sebebi Yunanlıların yirmi beş asır önce bunu ilan
etmiş olmalarıdır.