Kentleşme sürecinde Diyarbakır-17
Kentleşme sürecinde Diyarbakır-17
Çevre Düzeni Planları:
Mevzuatta belirtilen plan kademelenmesi açısından
bakıldığında Bölge Planlarını izleyen ikinci
kademede çevre düzeni planları yer almaktadır.
İmar Kanunu’nun 5. maddesine göre Çevre Düzeni
Planı, “ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak
konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme
ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır”.
1985 yılında yürürlüğe giren İmar Kanunu’nun
“Tanımlar” başlıklı bu maddesinde yer alan Çevre
Düzeni Planlarının kapsamı, içeriği, ölçeği, yapım
ve onamasına ilişkin olarak yasanın başka hiç bir
maddesinde başka bir hüküm getirilmemiştir.
Ancak, Bölge Planlarının başarısızlığı, imar planları
üzerinde üst ölçekte planlarının önemini artırınca,
Çevre Düzeni Planları uzun yıllar bu konuda İller
Bankası tarafından hazırlanan “İmar Planlarının
Düzenlenmesi ile ilgili Teknik Şartlaşma” da tanımlanan
içerik ve kapsamla Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı tarafından yapılmıştır.
Bakanlık, 1985 yılında yürürlüğe giren Plan
Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte, 16 yıl
sonra Marmara Depreminin sağladığı ivme ile
2001 yılında oldukça kapsamlı bir düzenleme yaparak
Çevre Düzeni Planlarına ilişkin olarak
ayrıntılı hükümlere yer vermiş, tanımı, ölçekleri,
içeriği, yapım ve onama süreçleri açıklanmıştır.
Buna göre, “Çevre Düzeni Planı, konut, sanayi,
tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentselkırsal
yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler
arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan ve
arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekânsal
ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde,
varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan,
idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen,
1/25 000, 1/50 000, 1/100 000 veya 1/200 000 ölçekte
hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir
bütün olan Aynı Yönetmeliğin 5. Maddesinde bu
plan türüyle ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi verilmektedir.
Buna göre, “Çevre düzeni planları, varsa
bölge planı esas alınarak yapılır’’.
Yeni yasal düzenlemelerle 2006 yılında yürürlüğe
giren 5449 sayılı Kalkınma Ajansları ile ilgili kanunun
5.Maddesi Ajanslara, “Yerel yönetimlerin
plânlama çalışmalarına teknik destek sağlamak”
gibi bir görev vermekte ise de, bu desteğin hangi
ölçekteki planları kapsayacağı ve ajansların bu
çerçevede nasıl bir işlev üstleneceği konusu belirsiz
bırakılmaktadır. İkinci kademede yer alan çevre
düzeni planlarının bölge planlarına uyumla bölge,
havza ve il düzeyinde yapılan planlar olarak tanımlanması
yerinde olacaktır.
Buna göre, Çevre Bakanlığı bölge ve havza
bazında 1/50 000, 1/100 000 ölçekli çevre düzeni
plânları yapmakla; İl Özel İdareleri ve büyükşehirler
ya da il belediyeleri ise birlikte il bütünün kapsayan
–ölçeği açık olmayan- ancak yine üst ölçekte hazırlanması
anlamlı olan İl Çevre Düzeni Planlarını
yapmakla görevlendirilmişlerdir. Bu kademede,
her ne kadar İmar Kanunu’nun 9. maddesi yürürlükte
ise de, belediye sınırları büyük ölçüde genişletilerek
birden fazla belediyeyi ilgilendiren
Metropoliten Alan Planları hazırlanmasına gerek
kalmaması nedeniyle, Bayındırlık ve İskân Bakanlığına
bir işlev yüklenmemiştir.