Diyarbakır’da son dönemde eş, dost, akraba ile en son ne zaman gönlümüzce eğlenip bir güzel yemeğe bile çıkabildik ki?

Artarak devam eden zamların etkilediği şimdilerin uçuk fiyatlı gıda sektörü, restoran ya da kafe işleten özel ve resmi kuruluşları gittikçe etkilemeye daha da devam edecek gibi. Bundan nasibini alan yine her zamanki gibi tabi bizim insanımız oluyor.

Bırak yemeği, artık çay masrafı bile karşılanmayacak derecede komik rakamlara ulaştı. Alınan maaşların giderlerdeki ihtiyaçları karşılamaması her kesim tarafından görülen en büyük sorun. Enflasyon temelli alınan bu mali kararların ise enflasyonun düşmesiyle yeniden düzenlenmesini ümit eden esnaf ve halk uzun bir bekleyişin içinde hala.

Zannımca öyle bir seçeneğin de geçerliliği çoktan çürütüldü. Ekonomi uzmanlarının sesi ise artık duyulamayacak kadar kısık kaldı.

Diyarbakır'da ucuz denilebilecek kafelerde bir bardak çayın bile fiyatı 20 liradan başlıyor. Aile, eş, dost ile tarihi turistik yerlere gitmeye kalkışanların ilk uğrak mekanlarından biri On Gözlü Köprü olurken orda karşılaşılan fiyatlandırmalar da yine cep yakan cinsten oluyor.

Yaz aylarında özellikle akşam dışarıya çıkıp Diyarbakır'ın simgelerinden olan On Gözlü Köprü eşliğinde sadece çay içmeye kalkışan ailelerin bile karşılaştığı durum; demlik fiyatlarının 500 ile 1000 lirayı geçmesi oluyor.

Yemek ise artık çoğu kişi için hayalden öteye geçemiyor. Enflasyona sansürlü selamlar iletenlerden biri olarak bu günlerin biteceğini yine ümit ederek hoşça kalın diyorum.