Meraklısına; Doğal Annelik Sürecim
Holîn hastahanede, Pîya ise evde doğdu. Her ikisi de tamamen müdahalesiz doğdular. Holîn, ilk 6 ay malesef ki aşı oldu. Sonrasında, aşıların artık zorunlu olmadığını öğrendim ve aşı yaptırmayı reddettik. Pîya sıfır aşılı zaten. Holîn ilk aylar sürekli pişik oluyordu, araştırmalarım sonucu eski usul yıkanabilir bezlere geçmeye karar verdim. 5 aylıktı o vakit. Hazır bezler tarihe karıştı bizim için. Holîn için kullanmış olduğum bezleri Pîya için de kullandım. Bayağı ekonomik oldu bizim için. Bez parası derdi yok. Her ikisinde de ıslak mendil kullanmadım. Bir bez ıslatıp siliyordum poposunu veya peçete veya temizleme pamuğu. Pişik kremleri hiç kullanmadık. En masumu bile zehir saçıyor nitekim. Bazen ufak tefek kızarıklıklar oluyordu ve sadece doğal yağlar kullanıyordum. Kantaron, hindistan cevizi yağı vs. Şampuan, bebe yağı vs. kullanmadık. Ev yapımı zeytinyağlı sabun. Ki zaten evimizde şampuan olmadı hiç. Her anlamda doğal ürünler kullanıyoruz. Evde ne şampuan, ne kremler, ne parfümler, ne çamaşır suları ne de deterjanlar... Hiç biri yok! Sabunlar, doğal yağlar, sirke, karbonat, Arap sabunu, soda, sabun tozu vs. fazlasıyla yeterli. Banyo sonrası biraz zeytinyağı en iyi krem niyetine zaten. Kıyafetlerini, bezlerini sabun tozu ile yıkadım. Bazen sabun cevizi kullandığım da oluyordu. Yumuşatıcı yerine de sirke... İllaki güzel koku mu istiyorsun, bir kaç damla lavanta yağı.
Kızlarıma mama vermedim hiç. Her ikisi de ilk 7- 8 ay sadece anne sütü. Pîya doğunca birlikte emdiler bir süre. Pakete giren hiç bir ürünü vermedim onlara. Ki zaten kendim de işlenmiş gıdalar tüketmem. Kavanoz mamalar, bisküviler, şekerlemeler vs. hiç almadık. Emzikti, biberondu hiç kullanmadık. Ek gıda sürecine gelince koydum önlerine tabağı, verdim ellerine kaşığı, bardağı. Her şey olması gerektiği gibi.! Döke saça, vura kıra yediler içtiler. Birlikte kahvaltı yaptık, birlikte yedik akşam yemeğimizi. Onlar için ayrı yemekler yapmadım. Ne piştiyse o. Bir gün olsun ekran karşısında yemediler yemeklerini. Her daim yemek masamızda...
Ki evde hiç televizyon, tablet, telefonla da tanıştırmadım onları. Hep dağınıktır evimiz. Yaramazlık yapmamaları için ellerine tablet tutuşturan, TV karşısına oturtan bir anne değilim. Oyuncu bir anneyim. Oyunun gücünü biliyorum. Oyunun bir çocuk üzerindeki o muazzam etkisini.
Yaz olsun kış olsun hemen hemen her gün dışarı çıktık. Açık hava, güneş, topraklanma...
Uykuya gelince, doğdukları günden itibaren akşam 7- 8 civarı uyku moduna geçeriz. Bir kaç ayda düzene oturdular zaten. Akşam 8 gibi uyumuş olurlar, sabah 7' de ise ayakta... Yanımda yatırmadım hiç. Gündüz bol bol yakınlaşıyorduk, gece ise herkes kendi yatağına. Bu kuralı bozmadım hiç. Akşam en geç 8'de uyuma kuralını da.
Hastalığa gelince, en büyük hastalıkları burun akıntısı, bazen ateş, bazense hafif öksürük oldu. Ağır bir hastalık geçirmedik hiç. Hastahaneye gitmedik hiç. Holîn 4 yaşında ve Pîya 1 buçuk. İlaç hiç kullanmadılar. İlaçsız ve doktorsuz büyüyorlar. En iyi ilaç; yediğimiz besinlerdir. Eğer iyi besleniyorsak zaten hastalanmayız. Onlar da tamamen doğal besleniyorlar. Ne hayvansal ürünler, ne işlenmiş gıdalar, ne işlenmiş şeker, ne beyaz ekmek, ne de ambalajlı atıştırmalıklar vs. Canları ne çekerse evde yapmak mümkün. Dondurma, çikolata, meyve suyu, kek, kurabiye vs. Fırsat buldukça tabi. Yoksa sürüyorum ekmeklerine salçayı, biraz da nane ektin mi, ohhh miss…