Diyarbakır Surları ve tarihçesi-4
Diyarbakır Surları ve tarihçesi-4
Bizans ve Bizans öncesi dönemlere ait sınırlı
sayıdaki kitabe verisinin, surların İslam öncesi
durumunu açıklamada yetersiz kalışlarının yarattığı
boşluk, kısmen Roma dönemine ait erken tarihli
iki kaynak ile giderilebilmektedir. Bunlardan ilkini,
Petersburg Akademisi Kaiserlichen Müzesi’nde
bulunan ve 222-235 yılları arasına tarihlenen
“Amida” yazılı sikke (Ritter, 1844, 22, 33), diğerini
ise, 359 yılında kentte yaşayan Ammianus Marcellinus’un
anlattıkları oluşturur.
Kentin Roma dönemi öncesi hakkında, MÖ
2000’li yıllarda bölgede Hurrilerin yaşadığı (Grousset,
1947, 41), Hurri kentinin surla çevrili olduğu,
MÖ 9. yüzyılda Bit Zamani kabilesinin başkenti
olduğu dönemde ise eski surun onarıldığı dışında
bir bilgi bulunmamaktadır (Beysanoğlu, 1987,
63). Kent tarihine yönelik kapsamlı bilgiler, Roma
dönemiyle gün ışığına çıkmaya başlar. Romalı
asker Ammianus Marcellinus’un anlatımından,
359 yılı öncesinde “Amida” adıyla anılan bu kentin
çok küçük olduğu, Konstantius’un henüz sezarken
güçlü duvar ve kulelerle çevrelediği kente kendi
adını verdiği ve komşularının sığınabilmesi için
kent dışında duvarlarla çevreli Antoninupolis
adında bir başka kent daha inşa ettirdiği anlaşılmaktadır
(Marcellinus, 1963, 465).
Kaynaklarda, Hurri kentinin surla çevrilmesinin
ilk kez, 330 yılı civarında (Gabriel, 1940, 177),
338 (Salnâme-i Vilâyet-i Diyarbekir,1302, 18) ya
da 349 (Honigmann, 1970, 2) yıllarında gerçekleştiği
yolunda üç ayrı bilgi bulunmaktadır. Doğu eyaletlerinin
egemenliğini üstlenen Konstantius’un,
359 öncesinde Sezar (3) olduğunun bilinmesi,
kentin Konstantius’un babası Büyük Konstantin’in
hükümdarlığı (307-337) sırasında, ya da 337
yılından önce surla çevrelendiğini ortaya koyar.
Gabriel, Ammianus Marcellinus’un metnine
ve sur duvarlarında gerçekleştirdiği kapsamlı araştırmalara
dayandırdığı kent restitüsyonunda, surla
çevrili olduğu bilinen Hurri kentinin, ilkin 330
yılı civarında büyütüldüğünü, 363 yılından sonra
ise, daha büyük bir alanı kaplayacak biçimde yeniden
surla çevrelenmek suretiyle kentin, bugünkü
sur duvarları içerisine alındığını ileri sürer.