Uluslararası anlamda dünyaya ilham olmuş birçok nadide sanatçı vardır. Yine görece olarak bizlere hayat penceresine farklı gözle bakabilme adına etki bırakmış birçok düşünür de vardır.
Her birinin hayatta mutluluğu bulabilmemiz adına aktarmak istediği; bize yaratan tarafından verilen hayatı mantık, erdem ve ahlak çerçevesinde yaşamaktan ve tabiri caizse elâlemin lafına inat kendi deneyimlerimizle ve isteklerimizle şekillendirmekten vazgeçmememizdir.
Benim ise siyahi ve isyankar şarkıcı Bon Jovi'nin çok sevdiğim bir sözü var; It's my life It's now or never (Bu hayat benimdir. Ya şimdi ya hiçbir zaman)
Ya da hepimizin sevdiği ve dinlediği Michael Jackson'ın dünyaca ünlü meşhur bir şarkısından alıntı yapayım; All I wanna say is that they don't really care about us (Onların bizleri gerçekten önemsemedikleri söyleyeceğim tek şeydir.)
İnsan doğarken de ölürken de tek başınadır. Peki bu örgütlenmiş elalem de neyin nesi?
Eğer inanç varsa her şeyi yapabilecek ve göğüsleyebilecek gücün varlığı da kaçınılmaz olur. Elalem tarafından yalanlarla donatılmış hayat sarmalında doğruluktan vazgeçmeyerek yaşamaktır gerçek mutluluk.
Söylenen her söze bakıp da kendini her şeye adapte olmaya zorlamanın yükü omuzlardan alaşağı olurken hala bunda ısrarcı olmak ise sadece kabul görme isteğinin dayanılmaz ağırlığı ile ölçülür.
Küçük bir an gelir ya hani kabul görmenin acizliği büyük bir hasar bıraktığında gün yüzüne çıkar her şey. Biz yine de bu sefer olacak diyelim! Bu sefer kendi kalp ve akıl ölçümüzü insan fıtratına göre yaşamaya kuralım. Hep beraber öğrenip hep beraber yaşayacağımız günlere uyanalım.