Diyarbakır’ın sokaklarında, köşe başlarında, restoran ve kafe önlerinde kim ya da kimler tarafından kullanıldığı bilinmeyen onlarca çocuk dileniyor.
Dilencilik mesleği(!) için sanki özellikle seçilmiş 6 yaş ile 13 yaş ortalamasında olan çocukların sokaklarda para ve benzeri her türlü ihtiyaçlarını karşılamak için tanımadığı insanlara dilenmesine hepimiz şahit olmuşuzdur.
Çocukların bu bataklığa sürüklenmesi konusunda ise ne kimse soru yöneltebiliyor ne de cevap verebiliyor. Bu şekilde kullanılıp dilenmeye sürüklenen 15 yaş altı çocuklarımızın ise korku içinde tanımadıkları insanlardan dilenmek olmamalıydı.
Tanımadıkları insanlardan ciddi bir şekilde zarar görme olasılığı yüksek olan küçük dilenci profilli çocukların nasıl ve neden dilendikleri? Sorusu ise kısmi çoğunluk harici kimsenin ilgi alanına girmediği muhtemel.
Halbuki ilkokul sıralarında öğretmenlerinin tıpkı hepimizin karşılaştığı gibi onlara büyüyünce ne olacaksın sorusunun yöneltildiği yerde olmaları gerekirken. Dilencilik mesleğini başkaları tarafından daha doğmadan eline almış bu küçük çocukların adil bir dünyada yaşamaları adına acaba aileleri, yetkililer ve örnek alacakları biz büyükler onlar için ne tür bir değişim yapabilirdik?
Para verip alıştırmak mı yoksa başka bir çözüm için çocukları bu bataklıktan kurtarmak mı?
Para verilen çocuğu gören yaşıtları bu duruma özenip ailelerinden gizli gizli dilenmesi de karşılaştığımız durumlar arasında.
Ama maalesef hala çocuklara gerçekten merhamet ettiğimizi düşünüp onlara bu durumu özendirmekten başka bir şey yapmıyoruz. En kısa zamanda çocukların hak ettiği bir dünyada yaşamaları dileğiyle.